TERAVİH NAMAZINDA KIRAETİN SÜNNET MİKDARI

 

CEMAATİN AHVALİNE RİAYET

 

         İmam olan kimse cemaatin ahval-i umumiyesinin nazarı itibare alarak yani belki içlerinden ihtiyarı, zaifi olur, hastası olur, işi olanlar olur diye cemaatin hukukunu gözeterek, sünnet miktarından ziyade okuyamaz, okursa mekruh olur ve bundan yalnız kendisi mesul olur. Ve namazın hukukunu gözeterek sünnet mikdarından eksik de okuyamaz. Okursa mekruh olur ve bundan hem kendisi, hem de cemaat mesul olur. Cameatin gerek umumuna ve gerek bir kısmına namazda huzurunu ihlal edecek bir hal arız olacak olursa o da şer’an özür sayılabilecek bir şey ise imam da ona vakıf olursa böyle bilfiit tahakkuk etmiş bir mazerete mebni sünnet mikdarını terke mezundur. Mesela dışarıda mühim bir kavga veya yangın olduğu haberi cemaate ulaşsa bundan bittabi muztarib ve huzurları muhtel olacağından ve şer’an özür de sayılabileceğinden imam sünnet mikdarını terk edip en kısa surelerden okuyabilir. Eğer bir oyun geçiyor olsa, bunu görmek için cemaate ıztırab gelse., bu özür sayılamıyacağı tabiidir. İmam; sesinin çirkin olması gibi bir sebeple cemaate nefret ve usançlık geleceğini anlarsa sünnet miktarının hududu dahilinde bir teshilat yapabilir. Yani beş vakit namazda her bir vakit için mesnun olan surelerin uzunlarından okumaz da kısalarından okuyuverebilir. Teravih namazında ise iki kere hatm fazilet, üç kere hatm efdal iken, yalnız bir hatm ile iktifa eder. Hatme muktedir değilse onar kısa ayetli surelerle kıldırır.

         Eğer cemaate nefret ve usançlık kendilerinin din işlerindeki gevşekliklerinden, tenbelliklerinden ileri geliyorsa, imam tenbelliğe riayete değil de tenbeller de kaçmasın da namaz cemaat-i Kübra ile yani kalabalıkla kılınmış olsun diye yine sünnet hududundan çıkmamak şartiyle teshilat yapabilir. Velhasıl her bir vakit için mesnun olan surelerin uzun veya kısalarını okumak hususunda cemaatin ahvalini takdir etmek imama ait  bir keyfiyettir.